Biz…
Oyun oynamayı seven, içindeki çocuğu yaşatan yetişkinleriz.
Çocukların içinden akan merak duygusuna heyecanla eşlik ederiz.
Çocukların duygularını ve ihtiyaçlarını anlamayı, onları yargılamamayı önemseriz.
Çocuk büyütmenin kendini büyütmek olduğunu derinden hissederiz.
İhtiyaçları olduğunda yanlarında oluruz, ihtiyaçları olmadığında geride durmasını biliriz.
Çocuklara bir şeyler öğretmek telaşında değiliz. Onlarla birlikte deneyimler yaşamak, sorular sormak, farklı yollar denemek için heyecan duyarız.
Çocuklar ve doğa ruhumuzu besler, her ikisinden ilham alırız.
Bir de masalımız var size, kurucumuz, Filiz Kurtuluş’tan ve müdürümüz Sibel Şahin’den bahseden:
Bir varmış bir yokmuş… Bir zamanlar bir Küçük Orman varmış.
Bu Küçük Orman’da çocuklar, hayvanlar, bitkiler ve yetişkinler varmış. Burası aslında bir ev, olandan farklı bir okulmuş.
Yetişkinlerin öğretmek için çabalamadıkları, öğrenmenin kendiliğinden ortaya çıktığı bir okulmuş burası…
İçinde bir de Filiz varmış bu okulun, soyadı Kurtuluş’muş, bu neyin kurtuluşu derseniz:
Yetişkin hayatın getirdiği dayatmaları çocukların hayatına zorla sokmak zorunda olduğumuz düşüncesinden kurtuluşmuş bu. İki çocuk annesi olmanın verdiği bir hediye ile çocukluğunu yaşamanın önemini daha bir derinden hisseden ve eğitimci olarak bildiklerini sorgulayıp her şeyi yeni baştan yazan bir Filiz’miş bu Filiz…
Koşuşturmacalı ve performans odaklı büyük şehir hayatının içinde çocuklar nefessiz, oyunsuz kalmasın, bilgiye boğulmasın diye düşünüp Küçük Orman’ın kapılarını sonuna kadar açanmış. Orman okulu olma yolunda “çocuklara rağmen” değil, “çocuklarla birlikte” akışta bir ekiple yürüyenmiş. İyi ki öyleymiş…
Küçük Orman’ın içinde bir de Sibel varmış. Sibel Şahin…
Bir şahinin keskinliğinde gözleri, her an tetikte her şey yolunda gitsin diye… Çocuklara içinden taşan, coşan sevgisiyle her gün onları karşılayan, her iş kolayca akabilsin diye karınca gibi bir orada bir burada çalışıp duran… Uzun sarı saçlarıyla bazen çocukların masallarında, oyunlarında Rapunzel olan, bazen yine onlarla güzel şarkılar söyleyen bir peri olan…
Öyle sevgi dolu, öyle neşeli, öyle içtenmiş bu Sibel. Küçük Orman’ın sihirli perisi…